top of page

Eş-Şeyh Es-Seyyid

Hacı Muhammed Baba Hz.

“Tasarrufum, mematımdan sonra

100 sene daha devam edecektir.

Elazığ'ın Hazar Gölü kenarındaki Kürklü köyünde dünyaya teşrif etmişlerdir. 

Sevgili Peygamberimizin soyundan olup,

GafurOğulları sülalesi olarak bilinmektedir. 

 

Şeyhine zahiren de yakın olmak ve hizmetinde bulunmak için Köğenk köyüne hicret etmiştir.    

"Cenab-ı Hak (c.c) ile aramda bulunan

70 Bin perdenin Bi-iznillahi Teala hepsini geçtim. 

Aramızda üç perde kaldı.

Üçüncüsünü de araladım." 

Bunlar manevi perdelerdir.

Bir gün Şeyhi, ibadet taat ile kırk günü tamamlamak üzere çilehaneye kor. Otuz sekinci gün bakar ki çilehanenin içi bir sürü tuhaf insan suretinde ruhanilerle dolmuştur. Ellerindeki masa ve sandalyeleri üst üste koyarak bir şeyler yapmaya çalışırlar.

 

"Ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunda "Seni miraç ettireceğiz" derler.

 

Euzu besmele çekip "Destur Himmet Şeyhim Hacı Ömer Hüdai Baba" der. O esnada şeyhi kolları sıvamış, abdeste hazırlanıyordur. O vaziyette içeri giriverince ruhaniler ellerindeki eşyaları ile birlikte birden dağılıp kaçarlar. 

Hacı Ömer Hüdai Baba'nın dünyayı değişmesinden sonra

manevi hal ve derecesine

 

hiç bir halifesi ulaşamadığından

bu manevi hali Yemenli bir şeyhe nasip olur.

Bunun üzerine Şeyhi tarafından 

Sevgili Peygamberimizin (sav) ziyaret ve hizmetinde bulunmak

üzere Medine-i Münevvere’yi emir ve işaret eder.

Orada 7 - 8 sene kadar mücavir olarak kaldıktan sonra

Ya Yemenli şeyh dünyayı değişir

ya da şeyhinin manevi hali kendisine verilir

Köğenk/Elazığ'a dönmesi manen işaret olunur.

Köğenk'e yerleşmesine razı omayan diğer halifelere; 

"Eğer imtihan olmak istiyorsanız,

'Tesbih kimden kaldı, taç kimden kaldı'

bunu mahallenin çingeneleri de duyup öğrenmiştir,

bu gibi sözlerle imtihan olmaz" der.

 

"Ya nasıl imtihan olunur?" dediklerinde;

"Haydi, buyurun imtihana

Beraberce bir kabrin başına gideriz,

biiznillah kabirdeki ölüyü kim diriltip kaldırırsa

veyahut

diri bir adamı öldürüp çuvala koyarız,

biiznillah duası bereketiyle diriltip kaldırana

kaldıramayanın katli-kanı helaldir

diye bir mukavele yazalım."

deyince, diğer halifeler çekilip giderler. 

Yaz mevsimi ve harman zamanı, yolunun düştüğü köylüler

alay ederek;

"Siz Şeyhsiniz, bir dua edin de yağmur yağsın" derler.  

Bunun üzerine ihvanlarına işaret ederek

Hacı Ömer Hüdai Baba'nın sancağının açılmasını

onun hürmetine Cenab-ı Hak'tan bu köylülere yağmur vermesini

dua ve niyaz ederler.  

Tekbir ve salevat-ı şerif ile sancak açılırken,

bulutlar peydah olur, gök gürlemesiyle yağmur bastırır.

Köylüler şaşırırlar ve sığınacak yer aramaya başlarlar.

"Efendim özür  dileriz,  bağışlayın  

yaz günü  evlere  girilmez, evler pire ile dolu, 

dua buyurun da yağmur kesilsin"

diye rica etmeye başlarlar.

İhvanlar okuyarak sancağı şerifi kapatırlar, bulutlar dağılır, yağmur kesilir.

"Şeyhim Hacı Ömer Hüdai Baba'yı atına bindirirken

Üzengisinden yapışıp kendisine yardım ve hizmet ediyordum.

Şeyhimden o anda bir nazar oldu.

Birçok ruh gelip bana biat etti, bu da

'Vaiz oğlu Hayri'nin ruhudur' dediler.

İçlerinde ancak senin ruhun hakikate ulaştı,

hatta beni de üç gömlek ileri geçtin.

Fakat bana da çok zahmet verdin"

Türbe-i Saadetleri

Cenabı Hak (C.C.) sırrını aziz kılsın. (amin, amin, bi hürmeti seyyidel mürselin).

Elazığ Köğenk/Güntaşı Köyü, Elazığ-Bingöl/D300 Karayolu 9 km.

Şeyhi Hacı Ömer Hüdai Baba Hz. ile aynı türbede bulunmaktadır. 

Hacı Muhammed Baba Türbesi
Hacı Ömer Hüdai Baba Türbesi

Kaynak

Halisa ve Seçkinleri

Mehmet ALBAYRAK

5. Baskı, 2005, Ankara

Halisa ve Seçkinleri

© 2016 kadiriyim.com

  • Twitter Classic
  • c-facebook
  • Google+ Social Icon
bottom of page