top of page

Eş-Şeyh Es-Seyyid

Dede Osman Avni Baba Hz.

"Zahiren gözleri görmezdi ama,

manen müminleri sezip bilirdi.

O, Devrinin Kutbu idi.

Urfa'da dünyaya teşrif etmişlerdir. Bu büyük Kadiri Hulefası,

Ceddil Enbiya Hz. İbrahim (as) Makamındaki dergahta

70 yıl Şeyhlik yapmıştır.    

Sevgili Peygamberimizin soyundan olup,

dedesi Eyüp Urfavi (ks) Hz.leridir.   

 

Şeyh Abdurrahman Halis Talabani Hz.nin halifesi olarak

Halisa kolunun Türkiye'ye girmesini ve yayılmasını sağlamıştır.  

Cenabı Hak (cc) Hz.lerine bu ümmeti Muhammedin (sav)

işlemiş olduğu günahları görüp dayanamadığından,

şöyle bir duada bulunmuş:

"Ey merhameti bol Rabbim, gözlerimin ışığını al,

bu işlenen günahları görüp dayanamıyorum,

sen işinin hakimisin."

Duasını tamamlar tamam­lamaz, Cenabı Hak duasını kabul buyurup zahiren ümmeti Muhammedin (sav) işlemiş olduğu günahları görmez. 

Bir gün adamın biri

Dede Osman Avni Baba Hz.lerinin huzuru saadetlerinde iken,

 

"Bizim memlekette evliyalar şöyle keramet sahibi,

şöyle kerametleri var" der. Bunun üzerine;

 

"Şöyle mi!" diye mübarek elini tacı saadetlerine götürüp

tacını şöyle bir hareket ettirmek ister,

adam bakar ki Urfa’nın dağları harekete geçmiş.

Yabancı hemen eline, ayağına kapa­narak bu küstahlığından ve lüzumsuz hareket ve laflarda bulunduğundan affını istirham eder. 

Zamanında Urfada Ermeniler ile müslümanlar iç içe yaşarlarmış. 

Urfalı Ermenilerden biri ticaret için başka bir memlekete gider.

Seyahati esnasında bindikleri vapur fırtınaya tutulur.

Herkesi bir heyecan bir telaş alır, Cenabı Hak (cc) Hz.lerine yalvarırlar. Herkes (yani vapurda bulunanlar), inançları icabı dua ve yardım ister.

 

Vapur­da bulunan bu Urfalı Ermeninin hatırına Müslümanların Urfa’da sevip saydığı Dede Osman Avni Baba Hz.leri gelir.

Ben de bu Müslümanların ulusu

Dede Osman Avni Baba Hz.lerinden yardım isteyim" der.  

"Ey Müslümanların ulu kişisi

Dede Osman Avni Baba bize yardım et.

Vapurumuz batmaktan kurtulsun." der. 

Duasını tamamlayınca birde ne görsün, vapurun suya gömülen tarafından Dede Osman Avni Baba Hz.leri tutup kaldırıyor

ve vapur batmak üzere iken bu şekilde batmaktan kurtuluyor.

 

Salimen Urfa’ya dönen Ermeni Urfalılara başından geçenleri

olduğu gibi anlatıyor. Ermenilere der ki;

"Bu Müslümanların ulu kişisi gerçekten Hakkın sevdiklerindenmiş"

Şair Nabi'nin

Hz. İbrahim (as) Makamı ve Dergah hakkındaki beyitleri;

"Tarîk-i Kadîrî âyînidir evrâd u ezkârı 

Kulûb-ı sâlikâna cân bağışlar feyz-i envârı 

Bu dergâha gulâm olmak degildir herkesin kârı 

Makâm-ı cedd-i pâk-i hazret-i fahr-i cihândır bu

 

Bu hâke evliyâ mecmû’ası dense sezâ ey cân 

Kim olmuş hâkine Abdâl Muhammed sıdk ile mihmân 

Husûsan mürşid-i şehr-i Ruhâ geldi Dede Osmân 

Dede Eyyüb içinde bir mu’allâ âsitândır bu

Doğum tarihi kesin olarak bilinememektedir.  

100 yaşlarında iken Zilkade 1300 H. yılında dünyayı değişmişlerdir. 

 

Mevlid-i Halil (as) Zaviyesine (Dergah) Şeyh olarak berat verildiği,

senevi 1500 kuruş akçe vakfedildiği ve 70 yıl bu vazifeyi yürüttüğü

Osmanlı kayıt sicillerinde görülmektedir. 

Kabr-i saadetleri dergah içerisinde bulunan hazirenin

en önündeki ilk sırada bulunmaktadır. 

Kabrinin baş tarafında;

Bu, dergâh makamının hizmetçisi,

Allah’tan gelen her şeyi kabul eden,

O'nun dışındakilerden yüz çeviren,

Şeyh Seyyid Abdal Muhammed Baba oğlu

Şeyh Seyyid Dede Osman Avni’nin kabridir.

1300 senesi Zilkade ayında “Rabbine dön” nidasıyla

fena yurdundan beka yurduna intikal etti.

Ayak Ucunda;

İlahi! Günahım çok ikrar ediyorum. Ümidim ancak Sana’dır.

İlahi kapına yüzü kara olarak gelmişim beni reddetme!

Ey derviş! Günahkarım diye cennetten ümidini kesme,

Muhammed Mustafa (sav) gibi şefaatçimiz vardır.

Rumi gözyaşlarımla vefat tarihini söyledim.

Münzevi Osman Cenab-ı Hakkın yakınında menzil tuttu.

Gerçek hayat sahibi ve sonsuz olan O’dur.

Ey Mûnis, ey Selam halime merhamet et!

Hazirenin hemen yanında Dede Osman Avni Baba Hz. ait 

Sancak, Tac, Tesbih, külah, tesbih, mühür,

ahşap bir mütteka, madenden yapılmış bir keşkül,

tunçtan bir şamdan, yine madenden bir alem ile topuz bulunmaktadır. Ayrıca üç tane el yazması ve bir tane matbu Kuran-ı Kerim, biri Aşıkpaşa'ya ait 3 vakfedilmiş kitap mevcuttur. 

Dergahın giriş kapısının üstünde;

"Burası bütün evliyanın sultanı

Gavsül-a’zam hazreti Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin

pak dergahlarıdır." yazmaktadır.

Türbe-i Saadetleri

Cenabı Hak (cc) sırrını aziz kılsın. (amin, amin, bi hürmeti seyyidel mürselin).

Halilürrahman Cami (Dergah), Balıklı Göl, Şanlıurfa.

Dede Osman Avni Baba Türbesi
Dede Osman Avni Baba Türbesi

Temel Kaynak

Halisa ve Seçkinleri

Mehmet ALBAYRAK

5. Baskı, 2005, Ankara

Diğer Kaynaklar

  • Gül GÜLER, "Urfa Dede Avni Haziresindeki Tarihi Mezartaşları", Sufi Araştırmaları Sayı:9, 2012

  • Ekrem BEKTAŞ,  Nabi'nin “BU” Redifli Gazeline Urfalı Şairler Tarafından Yapılan Tahmis ve Yazılan Nazireler, Gazi Türkiyat, Güz, Sayı:3, 2008 

Halisa ve Seçkinleri

© 2016 kadiriyim.com

  • Twitter Classic
  • c-facebook
  • Google+ Social Icon
bottom of page